20 Aralık 2011 Salı

SOSYAL GİRİŞİMCİLİK EĞİTİMİ

Sevgili Arkadaslar, (Lütfen siz de tanıdıklarınıza iletiniz)

GENCTUR YK Uyesi Hülya Denizalp tarafından koordine edilen ve Benim de (Kevser Yavuz) içinde aktif olarak yer aldığım Sosyal Girişimcilik Sertifika Programı Kadir Has Universitesi Yaşam Boyu Eğitim Biriminde Ocak ayında başlıyor.

Deneyim sahibi Sosyal Girişimcilerden oluşan eğitim kadrosu ile 3 hafta sonunuzu ayırarak, kendi sosyal girişiminizi kurmak için fikirlerinizi netleştireceksiniz.

İçinizde bir girişimci yatıyor ve ortaya çıkmak için firsat kolluyorsa,
Hissediyorsunuz ama bir turlu adını koyamadığınız bir iş kafanızda dolaşıp duruyorsa,
Hem işimi kurayım hem de toplumsal bir fayda üreteyim diyorsanız,

BU EĞİTİM TAM SİZLİK.

Sosyal Girişimcilik de ne olaki diyorsanız, bakınız GENÇTUR:)

Bilgi ve iletişim için:

Sevgiler,


13 Aralık 2011 Salı

FRANSA'DA DRY STONE TEKNIGI

AB Hayat Boyu Öğrenme programlarından GRUNDTVIG Basligi altında Fransa'da Nisan Ayında düzenlenecek ACT FOR DRY STONE IN EUROPE isimli projeye katılmak ister misiniz?

Yaşınız kaç olursa olsun, yeterki 18'den büyük olsun, biraz da bu tekniğe ilgi duyarsanız fırsatı kullanın diye oneriyoruz. Butun giderleriniz AB tarafından karşılanıyor.

Projenin Ingilizce Detayları:
ACT FOR DRY STONE IN EUROPE
2011-1-FR1-GRU13- 24595
15 / 04 / 2012 – 23 / 04 / 2012
Arlanc, Auvergne, France
This workshop will provide participants with basic knowledge and competences on traditional dry-stone techniques and use of local materials.
Two important goals are to promote awareness for the protection of the European dry-stone heritage and to raise conscience of the international dimension of heritage, protection, preservation and the notion of common heritage.
The participants will put into practice the knowledge on traditional dry-stone techniques in several interventions. They will create educational tools like a multilingual glossary and a catalogue of the dry-stone examples in Europe. In addition, they will gain a methodological basis to approach the organization of projects concerning valorisation of dry-stone heritage. Visits to different areas are planned in order to recognize the diversity of dry stone constructions, their functionality and their integration in the landscape.
This workshop will be an opportunity to the participants to know more about the educational project of Concordia. The pedagogy that will be used will be close to the one we know and we put into practice in the international workcamps, where the involvement of the group in daily life is important as the involvement in the activities. The participants will be lodged in a collective house which will enable them to share time together within the daily tasks.
We are looking for participants aged 18 + and nationals from any of the 31 eligible countries of the Lifelong Learning Programme: European Union plus Norway, Iceland, Switzerland, Liechtenstein, Turkey and Croatia.
The group of learners will be composed of 15 participants. A maximum of 3 participants from the same country will be accepted.
The workshop is intended for amateurs, but also for learners who want to set up or to lead projects in the future related to the dry-stone methods.
Participants will be selected based on their motivation. Workshop trainers will contact all participants 1 month before the workshop to initiate preparatory work.
Travel, accommodation and food are entirely covered by the workshop organiser, supported by the Grundtvig Program. Participants should purchase their airplane and/or train tickets once they will be confirmed. The costs of these tickets will be reimbursed after the end of the workshop up to 400 euros/person. In order to be reimbursed participants have to give to the workshop trainers all invoices and travel documents.
Two mini-buses will be available during the workshop in order to make some visits and trips (also for the arrival and the departure of the participants).
Please send the application form to international@concordia.fr  before 31st January.
We will inform selected participants by 3rd February and they have to confirm their attendance the latest by 10th February. Selected participants will receive a signed copy of the application form. In case any potential learner does not confirm by this date, her/his participation will be cancelled and the first person from the waiting list will take her/his place.
Yapmanız gerekenler şunlar:

Başvuru formunu bizden isteyin. kevser.yavuz@genctur.com
31 Ocak'a kadar international@concordia.fr adresine yollayın.
Eger kurulus sizi kabul ederse kabul mektubunuzla Ulusal Ajansa başvurun,
Ajans odemenizi yapacak ve siz de gideceksiniz..bu kadar kolay...

24 Kasım 2011 Perşembe

GENÇTUR GÖNÜLLÜ BULUŞMASI

Sevgili Arkadaslar,

Her yıl yaptigimiz bulusmamizin bu yilda zamani geldi…

Birbirinizi tanimasanizda ayni amac icin yollari GENCTUR’da kesismis sizler,  
Hepinizi taniyan ve sizden aldiklarimizla mutlu olan bizler, biraraya gelelim ve yasadiklarimizi hatırlamayalım istiyoruz.
Samimi bir ortamda paylasmanin rahatliginda olacaginizi ozellikle vurgulamak istiyorum ki, elinizdeki materyalleri getirmekten cekinmeyin lütfen J

TARIH : 2 Aralık 2011 Cuma günü
BASLANGIC SAATI : 18:00
BITIS : YASAYALIM GORELIM J
ADRES : ISTIKLAL CAD. 8. KAT YAŞAYARAK ÖĞRENME MERKEZİ (YAŞÖM)

FACEBOOK EVENT SAYFASI : http://www.facebook.com/#!/events/314883621855611/             

2 Kasım 2011 Çarşamba

Bu Yaz Yurtdışı Programlarınızı Yapmakta Acele Edin!

Yazı yurtdışında geçirme fikri olanlar genellikle karar vermek için nisan mayıs aylarını bekliyorlar. Bu bekleyişin nedeni yurtdışı yaz programlarının o zamanlarda açıldığının düşünülmesi ve yanı sıra insanların bütçelerde bir öngörü sahibi olmak istemeleri.
Yurtdışına çıkarken ne kadar paraya ihtiyacınızın olacağı bir başka yazımızın konusu olabilir ya da dileyenler danışmanlık kuruluşlarından bilgi isteyebilirler. Bu yazıda vermek istediğimiz mesaj şu:
Programların kontenjanları erken doluyor, yerleşmelerde ülkelerin değişen koşulları gereği sıkıntılar olabiliyor, sizleri haberdar etmek istedik.
Bu yaz İngiltere’ye dil okulu için gitmek istiyorsanız, Olimpiyatların da İngiltere- Londra’da
(27 Temmuz- 12 Ağustos 2012)  yapılacağını hatırlatmak isteriz. Bu durum sizi özellikle konaklama konusunda zorlayacak bir gerçek ve İngiltere’deki okullar erken kayıt talep ediyorlar.
Ekonomik bir seyahat yapmayı planlıyorsanız, dilinizi geliştirmek istiyorsanız, başka ülkelerden arkadaşlar edinmek istiyorsanız,  seçeneklerden biri olan  GENCTUR’un Gönüllü Çalışma Kampları programına kayıtlar 1 Ekim itibari ile başladı ve 18 yaş altı katılımlar için yerler doldu bile. Gönüllü Çalışma Kampları dil pratiği yapmak için çok etkili bir fırsat ve bu programla her yıl 800 civarında genç yurtdışına gidebiliyor. Programın kısaca bilgisi şöyle:
ULUSLARARASI GÖNÜLLÜ ÇALIŞMA KAMPLARI: Bu yıl 53. yılı kutlanacak olan Gönüllü Çalışma Kampları GENÇTUR tarafından da 33 yıldır organize ediliyor. Kamplar 82 ülke ile yapılan bir değişim programı. Her biri 2-3 hafta süren kamplar boyunca gençler kamu yararına bir projede gönüllü olarak çalışıyorlar. Günde 5-6 saat süren bu çalışmalar karşılığında konaklama ve yemek  masrafları ücretsiz karşılanır.


Her bir gönüllü çalışma kampında 7-8 farklı ülkeden 15-20 genç bir arada olur. Ortak dil İngilizcedir, Fransa ve İspanya’da İngilizce ve yerel dil kullanılmaktadır. Ayrıca Almanya’da Almanca dil kampları ve dili Almanca olan gönüllü çalışma kampları da açılmaktadır. Kampın koşullarına göre yemekler bazen gençlerin kendileri tarafından nöbetleşe yapılır veya ev sahibi kuruluşun anlaştığı bir yerden servis edilir. Yemeklerin gönüllüler tarafından yapıldığı kamplarda kampçılar birçok kültürün geleneklerini, yemek kültürlerini, damak zevklerini keşfetme şansı yakalar . Çünkü bu program bir kültürel değişim programı ve mutfak da geleneksel kültürün en önemli öğesidir.

Bu program için acele edin. Bir dil okulunu kamp ile birleştirip, öğrendiklerinizi o ülkede pratik etmek mümkün. Dil Okulu ve Gönüllü Çalışma Kampları paket programı için GENCTUR’dan danışmanlık alabilirsiniz.

12 Ekim 2011 Çarşamba

ESKİ SOVYETİN BATI KÖŞESİNDE İKİ HAFTA

(UKRAYNA’NIN TARİH KOKAN ŞEHRİ LVIV’DE ÇALIŞMA KAMPI)
Yazı: Gözde Meşeli
Fotoğraflar: Tolga Ünlüsoy

Yoldayız. Trenle Lviv ya da daha çok bilinen Rusça adıyla Lvov’a doğru ilerliyoruz. İki sene önceki Fransa’daki kampımdan sonra bu yaz Ukrayna’yı tercih etmenin heyecanı var üzerimde. İlk kez eski bir Sovyet ülkesinin topraklarını görüyor, Kiril alfabesine yavaş yavaş alışıyor, kampım için heyecanlanıyorum.
İlk bindiğimiz Sovyet treni
Sonunda Lviv’e varıyoruz. Yağmuruyla karşılıyor bizi. Eski bir filme köşesinden sızmış gibi hissediyorum önce. Karanlık, tarih kokan sokaklar, tahta evler, her köşe başı heykeller, kilise çanları içine alıp sarıveriyor beni. Kaynaşıyoruz hemen şehirle. Kampımız için iki hafta evimiz olacak hostele yağmur altında varıyoruz. Kapıyı internetteki fotoğraflarından tanıdığım grup liderlerimiz açıyor. Seviniyorum, sonunda doğru yerdeyiz.
Lviv’de ilk gözümüze çarpan yapılardan biri, tepesinde Ukrayna bayrağıyla
İlk akşamdan bizi küçük bir sürpriz bekliyor: Doğum gününü gün boyunca trende geçirmek zorunda kalan arkadaşım Gökçe için hazırlanmış bir pasta. Mutlu ve aç bir şekilde pastamızı yiyor; Sırp, Fransız, Hollandalı, Koreli, Ukraynalı, Çek, Polonyalı grup arkadaşlarımızla yavaş yavaş kaynaşmaya başlıyoruz.
Lviv’de ilk günlerde Kirilimizi geliştirmemizi sağlayan yol tabelası
Ertesi gün şehrin içinde on dakikalık bir yürüyüşle çalışma alanımıza ulaşıyoruz. İki hafta boyunca “Sapieha Sarayı” ismindeki yüz elli yıllık güzel bir yapıyı restore edip temizleyeceğiz. Zira Ukrayna’da devletten hiçbir yardım göremeyen tarihi yapılardan biri de Sapieha Sarayı. Yapının boyası gitmiş, merdivenleri kırık dökük ve her yeri toz içinde. İş başa düştü diyip kolları sıvıyoruz. Günler geçtikçe saraya bir faydamızın dokunduğunu görmek mutlu ediyor bizi.
Lviv’in şehirdeki en yüksek kuleden panaromik görüntüsü
Kampımızın bir şehirde – şehir derken tabi İstanbul’un ancak yirmide biri büyüklüğünde- olmasının avantajları var tabi. Her gün yeni bir kısmını geziyoruz. Lviv cazibeli, bohem, makyajı biraz akmış esmer bir kız gibi. Ruhu var şehrin, sokaklarında yürüdükçe kendini hissettiren. Şehir içinde her yere yürüyerek gidilebiliyor tren istasyonu dışında. Hiç çok yüksek bir bina yok. Kuleler hariç en yüksek bina üç katlı. Çoğu yapının boyası akmış, üzerinden hikâyeler sarkıyor.
Lviv’deki ilginç karelerden biri: eski bir mezar taşı
Sarayda çalışmamız genelde üçe dörde kadar sürüyor, ondan sonrası bizim! Ya grup liderlerimiz Olya ve Natalya bizi yeni bir meydanı, kuleyi, müzeyi görmeye götürüyor ya hostelimizde oturup Koreli arkadaşımız Sungseo’nun getirdiği filmlerden birini izliyor, ya da muhabbet ediyor, geldiğimiz kültürleri birbirimize aktarmaya çalışıyoruz. Akşamları da Lviv’deki restoran, cafe ya da barlardan birine gidiyoruz. Öyle bir şey ki bu, üç dört günden sonra hostel yaşam alanımız, Lviv kendi şehrimiz gibi oluveriyor.
Cumartesi günü gezide grubumuzla birlikte
Hafta sonu, sonunda çalışmayacağımız günler. Cumartesi hepimiz sanırım biraz daha mutlu uyanıyoruz. Gerçi gezi için daha da erken bir saatte kalkmak zorundayız ama sanırım artık uykusuzluğu umursamıyoruz pek. Türkiye'ye dönünce iki gün hiç durmadan uyursam hiç şaşırmam diyorum kendi kendime. Otobüsle şehir dışına çıkmaya başlıyoruz. Üç tane şato geziyoruz, güzel, hoşuma gidiyor ama hiçbiri restore edilmemiş. Ukrayna’daki en büyük sorun bu diye düşünüyorum, hiçbir tarihi yapı koruma altına alınmamış, düzenlenmemiş. Pazar ise dağa yürüyüşe gideceğiz diye kalkıyoruz. Sanırım dünyanın en pis trenlerinden birine biniyoruz. Ama şunu anlıyorum ki önemli olan ne ortam ne konfor. Yanında anlaştığın insanların olması her şeye değer. Dağ taş diye nehir kenarına varıyoruz. Dağ falan da yok. Kötü bir gün olacak diye düşünüyorum. Tahminim doğru çıkmıyor ama. Bir anda içecekler, ateşte kızartılacak etler çıkıyor ortaya, müzik açıyoruz ve şenleniyoruz. Çok da güzel olmayan nehir ve manzara hep birlikte olunca tatlanıyor.
Lviv’de her şeyin ucuza bulunabileceği açık pazarlardan biri
İkinci hafta da çalışmaya devam ediyoruz. Saraydaki görevliler bize hiçbir malzeme vermeseler de tüm heyecanımızla çalışmaya, zavallı göz çukurları büyümüş beyaz binamızı biraz olsun neşelendirmeye, renklendirmeye çabalıyoruz. Daha çok da akşamları bekliyoruz sanki. Hep birlikte dans edip iki sohbet edebileceğimiz, birbirimizi daha iyi tanıyabileceğimiz zamanları. Ama hep Türklüğümüzü hissettiriyoruz diğerlerine. Bir akşam bana göre çok da iyi olmayan göbek dansı yapıyorum grubuma, malum Türk’üz ya. Bir gün Türk kahvesi pişiriyoruz eski, geniş bir tavada. Bu arada herkes son günler yaklaşırken daha bir moda girmiş, ülkesinden bahis açmaya, onu tanıtmaya çalışıyor. Koreliler bir akşam ramen yapıp yemek kültürlerinden bahsediyorlar. Fransızlarla uzun uzun Sarkozy ve Avrupa Birliği üzerine konuşuyoruz. Sırp kız Andrijana Belgrat broşürleriyle bir nebze olsun bize Sırp havası estiriyor. Ve tabii ki neredeyse her gün Ukrayna yemeği yiyip Kiril alfabesinden yeni bir harf öğreniyoruz. Ama en güzeli bu kadar farklı ülkeden gelen ve Ukrayna’nın batı köşesinde buluşan on üç insanın ortak noktalar bulabilmesi, birlikteliği hissedebilmesi.
Biz ve aynı dönemde kampı olan diğer bir grup hep birlikte
Son gece, geçen iki haftanın yorgunluğunu umursamadan yine uyanık duruyoruz bir yerlerde saat ikiye üçe kadar. Biliyoruz ki bu insanların çoğunu belki de hepsini bir daha görme şansımız olmayacak. Mutluyuz geldiğimize, tanıştığımıza, faydalı hissettiğimize. Tek tek ayrılıyor insanlar. Çoğu Krakow için sabahın beşinde yola çıkıyor. Kimi gün içinde gidiyor. Biz, akşamüzeri Kiev trenimiz için yollanıyoruz istasyona. Yine yağmur alıp koyuyor bizi yıpranmış Sovyet treninin içine.

27 Eylül 2011 Salı

KAMP KAYITLARI BAŞLIYOR

Sevgili Arkadaşlar,

Bu yıl da yaz aylarında başka diyarları keşfetmek niyetindeyseniz, biz kayıtları 1 Ekim Cumartesi günü başlatıyoruz. Bekleriz..

Kayıt sırasında 100€ ön kayıt bedeli ve bir fotograf getirmeniz yeterli.

Uzaktaysanız http://www.genctur.com/kp/ydk/kayit10.htm linkinden başvuru formunu doldurunuz ve ödemenizi aynı sayfada yazan hesap numarasına TL olarak gönderiniz. Biz aynı gün işleme alacağız. Başvurunuzun bize ulaşacağı saate göre sıra verecegiz.

1 Ekim günü ofisimiz muhtemelen yoğun olacak. Göstereceğiniz :) anlayış için şimdiden teşekür ederiz. Yerimiz Galatasaray Lisesinin çapraz karşısında..

E hadi bekliyoruz...

28 Temmuz 2011 Perşembe

HAYRUNISA TUNC-ITALYA-2011

Merhabalar:)

Kampım çok şahane geçti. Arkadaşlar, yemekler, liderimiz hepsi süperdi. Çok güzel anlaştık bütün arkadaşlarla. Hepsi çok sıcakkanlıydı. Kahve falına bayıldılar:) Ayrılırken hepimiz çok üzüldük. Her şey için çok çok teşekkürler. Size bir kaç fotoğraf gönderiyorum. Selamlar.